13 Ocak 2009 Salı

Xena vs Hercules

Blog'umu açıp bir önceki fotoğrafı görmekten sıkıldım. Yeni entry'min pek işlevi yok ama en azından bir zamanlar yukarıda olan arkadaşı aşağı indirir (ki bu bile bu entry'yi işlev bakımından bir öncekilerden üstün kılar).
PJ'in bana eşlik ettiği şu günlerde kafayı yememek için kendimi oldukça zor tutmaktayım. Sanırım her türlü yoğunluğa rağmen etrafımdakilerin hayatında bir şey dönüyor olması, benimse kendimi hep ortada, organizatör şahıs olarak bulmam komik. Hoş kendi hayatımda bir şeyler döndüğünde bilinçaltımın verdiği tepki de şahane oluyormuş, cumartesi sabahı onu fark ettim. Bilinçliyken kötü hissetmediğim hatta kötü hissetmeyi saçma bulduğum bir şey uyumamla nasıl vicdan azabına dönüşüyorsa artık...
Neyse, cuma kendimi şımartacağım, izlemek istediğim bir sürü de film var, belki, vaktim olursa, en azından bir tanesine?...
Ben şimdilik Gossip Girl indireyim evet...

3 yorum:

luzrette dedi ki...

Polly, holy tirinty içinde en yılan olanı, kendi doğasıymış gibi deri değiştirir, tori ve bjork gibi arketiplerin içinde boğulmaz, yüzer gibi ve biz de o yüzden onu (seviyoruz dicem olmicak yetmicek 3 mokta o yüzden)...

luzrette dedi ki...

bazen disleksi olmaktan nefret ediyorum bu arada.
*sigh*

Charlotte dedi ki...

PJ ayrı bir yaratık orası öyle. Kendimi Stories From the City, Stories From the Sea içinde boğmaya çok yaklaşmıştım ki bir başka şarkı aklımı çeldi, bir haftaya etkisinden kurtulurum diye umut ediyorum, o zaman bir reunion yaşayacağım kendisiyle. Hem iyi oldu, sonra albümü alıp kökünü kurutuyorum ve iki sene el sürmüyorum falan, kötü şeyler bunlar~~