2 Temmuz 2008 Çarşamba

Can't Think Straight Vol: 2

Canım sıkıldığında manga okumayı seviyorum, kafamı meşgul ediyor falan, hem de yine bu canımın sıkkın olduğu zamanlarda fazla zeki olmamasına rağmen de bir seriye çok pis dalabiliyorum, yeter ki eğlenceli olsun...
Sanırım dün, bir önceki serinin çevrilen tüm chapter'larını okumanın getirdiği doyumsuzlukla biraz da adı çektiği için yeni bir seriye ( = Desire Climax) başladım.
Şöyle özetleyeyim(spoiler kaynıyor): *ber-bat* başlıyor... Amcamız yolda teyzeyi tutar "Seni satın alıyorum!" der para fırlatır falan, sonra o amca meğer kızın okulda hastası olduğu ve tavırları nedeniyle "Prens" olarak çağırılan amca çıkar ama işte amca etrafta kimse yokken öküzün önde gidenidir falan filan... Seri bayağı bir amcanın öküzlükleriyle ilerlerlemekte iken (ki arada daha bol miktarda entrika çıkar) ve ben gariptir ki okumaya devam ederken sanırım yaklaşık 14. chapter'da ilginçlikle başladı. Şimdi, öykümüzün protagonisti olan kızımız pek fakir, annesi hastanede, babası ölmüş bir de orta son'da okuyan erkek kardeşe sahip. İşte bu erkek kardeşin 14. chapter'da kendini fuhuş rüzgarlarına attığını görüyoruz ("fuhuş rüzgarı" nasıl bir terim ben de bilmiyorum, hafif yalan rüzgarı gibi ama daha da entrika dolu olması gerekir?...)... Bu da yetmezmiş gibi erkek kardeşciğimiz, öncesinde nefret ettiği ancak zamanla iyi taraflarını gördüğü Prens'e böyle büyük ve parlak, ceylan modundaki "hayran" ifadesi ile dolu manga gözleri ile bakmaya başlar (evet evet, tahmin ettiğiniz geliyor), bu noktada ise bendeniz "Hohooooyt oh be en azından okumaya değer bir action" moduna girmişimdir fuhuş olayıyla girmediysem bile. Neyse sonrasında öğreniriz ki meğer oğlumuz sadece dolgun vücutlu bomba teyzelerinj çıtır çerez eğlencesi olmaktan çıkmış ve ereksiyon kavramını lugatlarından atmaya yakın yaşta olan amcalara da servis yapar hale gelmiştir. Bir kez daha vuuu diyoruz. neyse bu da yetmez, Prens çocuğumuzun genç kıçını bu sektörden kurtardığı için o hayranlık bir anda neye dönüşüüüüür?... Evet doğru tahmin: aşka! Bunun üzerine Prens'in oldukça bozuk olan gözlerinden, gecenin karanlığından ve üstüne geçirdiği çarşaftan yararlanan emekli fahişemiz kendini Prens'in yatağına atar, Prens de onu oğlumuzun ablası zannedip dalıverir. Sonra abla keşfeder, delirir, "Ay siz iki erkeksiniz hiç olur mu ıııığğğğy" der geri zekalı beyinsiz abuk şahsiyet falan filan. Şu esnada (chapter 18) teyzeyi daha da delirtmek için Prens oğlumuzu yemektedir Büyük zevkle okunur hale gelmiştir manga, aman da aman.
Evet ben geri döneyim okumaya, uzun zamandır shonen-ai / yaoi genre'ları dışında male x male action görememiştim, pek sevindirici oldu :D Sapıklık seviyem ise none of your business'tır...

Edit: Ohaaa beeee, tamam işler daha da şahane hale geldi, meğer sevgili fahişe oğlumuzun Prens'te gözü mözü yokmuş! Aslında hepsi kızkardeşini Prens alçağından uzaklaştırmak içinmiş'! Çünkü neden? Çünkü oğlumuz ablasına aşık, trallalalalalaaa~~~~~~~~

Edit 2: İnanılmaz bir şey, herifteki öküzlüğe ve kızdaki başı bağlı teyze moduna inanamıyorum cidden, diyaloğu aktarayım:
- Ben ben.. o işi seninle yaptığım için mutluyum... ancak o seferin tek sefer olacağına inanmak beni korkuttu ben de kaçtım...
- HÖNK? NE TEK SEFERİ BEAH, SEN BENİMSİN!!! BANA AİTSİN KADIN!!! İSTEDİĞİMİ YAPARIM, İSTEDİĞİMDE YAPARIM!!!

Yuh yani yuh, teyze de ondan sonra "Oh bir kere yetmez bir daha bir daha!" moduna girsin. Tamam Japonya'da cinsellik gerçekten kafanızda oluşturabileceğinizden çok daha farklı (korkutucu anlamda ama yani fantezi açısından demiyorum gelenekleri düşünerek...) ki bunu da anlatırım bir ara, da neyse yani, teyze yuh yani, demek ki seni kendimize aşık edebilmemiz için bol miktarda taciz ve neredeyse tecavüz etmemiz anlaşıldı, mümkünse bir de şişme kadın muamelesi evet evet..

P.S: Diyalog *çok küçücük* abartılmıştır...

2 yorum:

ofori dedi ki...

Desire Climax, beni benden alan ve bir daha geri gettiremeyen bir mangadır..Bir gece vakti başlayıp gene gözlerimi bu uğurda feda edercesine son yayınlanan bölüme kadar okuduğum; okurken "eğğ, iğğğ" diyen sesler çıkardığım; hatta çok iyi hatırlıyorum bir ara soğuk soğuk terler atmış vücudum, üşüme gelmişti, öyle bir mangaydı işte..

Ne prensin mantığını anlamışım, ne kızın manyak gel-git hallerini ne de o sübyan göünümlü erkek kardeşin cinsel tercihini..Yani bir ben prense aşığım deyip, kendini onun yataklarına atıyor, bir ben "aslında yıllar boyunca ablama aşıktım" diyerek bana kalp krizleri geçirtiyor ekranın önünde..Bu mangada beni en sinir eden karakter, tabi ki bu şuursuz veled; nefret ediyorum ondan..

Ama neden hala takip ediyorum derseniz; bu kadar "enteresan" hallerine rağmen bir yerde istikrar sağlamasını bekliyorum, belki de ondandır..Garip bir Shoujo, aslında bu türün kendi içindeki garipliğini her daim kabul etmişimdir..

Ama bakınız bir yaoi'ya; insana okuduktan sonra "ohh be" dedirtiyorlar valla; sonuçta ortada bin bir türlü entrika ve ağlak kızlar dolanmıyor..Yine çok güzel bir yyorum yazmışsınız Desire Climax hakkında, valla elinize fikrinize sağlık..

Charlotte dedi ki...

Ahah, o oğlan benim en sevdiğim karakter olmuştu mesela :D Yaşına rağmen büyük oynuyordu en azından bir de bütün "dönekliklerine" rağmen her seferinde daha bomba bir şey patlatıyordu. Hoş ben bitirmedim mangayı, gına geldi ^^;
Kusura bakmayın daha yeni gördüm yorumu ve ancak cevap atabiliyorum ama sizin yorumlarınızı okumaktan pek hoşnut olduğumu da bildirmek isterim ^^